DİĞER
"Edebiyat eleştirisi kavramsal-düşünsel bir detektöre dönüşmekten kaçınacaksa, metinlerin özgün, kendilerine has örgülerini ne pahasına olursa olsun gözden kaçırmamalı. 'Fark'ı, ortak olana kurban etmemeli. Bu da bence işin en zor, zorluğu ölçüsünde kıymetli yanı."
Poz'daki metinler, okura defalarca kullanılmış, taşlaşmış söyleyiş biçimlerinin dışında, özgün bir poz verirken, bir yandan da her güçlü edebiyat gibi şunu soruyor: Ne yaşadığınızın farkında mısınız? Neyi yaşam sandığınızın?
Son Adım, Kafka’nın Mesih aforizmasına, bu topraklardan, bu topraklara yayılmış kıyamet içinden verilen uzun ve güçlü bir karşılıktır
Süha Oğuzertem, eleştirirken ifşa ediyor, eleştirirken hakkını veriyor, eleştirirken öfkeleniyor, hep yeniden düşünüyor, düşündürtüyor...
Kitap çıkarmakta felaket bir yan var. Estetik alanda etiğin kurban edilişinde rezil bir yan var. Ayhan Geçgin bu rezaleti, bu felaketi yok saymadan yazıyor...
Pislik ve kir, Yusuf Atılgan’ın edebî formülünde vazgeçilmez bir yer işgal eder. Yazarın öykü ve romanlarındaki “gerçek kirlenme” çoğunlukla cinsellikle bağlantılıdır. Kirlenme ve pisliğe dair diğer imgeler, bu gerçekliğin metaforları gibidir
Sol örgütlenmeler de dâhil her tür örgütsel yapının ve devlet kurumunun katılığından, “şaibeli iktidar”ından intikamını, zarif ve güçlü, derin ve ayrıntılı üslubuyla alır Kâmil Erdem...
Hüseyin Kıran’ın Dağ Yolunda Karanlık Birikiyor adlı yeni romanına bir okur yanıtı...
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık